Metaverse öncüsü ve görsel efekt devi, tamamen yeni bir dijital dünya yaratmak için işbirliği yapıyor
1992 yılında Metaverse kavramı Neal Stephenson'ın "Snows Crash" romanında ilk kez ortaya çıktığından beri, internetin gelişiminde gelecekteki yönü olarak görülmüştür. Bugün, Stephenson, kurduğu blockchain platformu aracılığıyla ünlü bir görsel efekt şirketi ile işbirliği yaparak, "Artefact" adını verdiği yeni Metaverse projesini tanıttı. Bu görsel efekt şirketi, "Yüzüklerin Efendisi" ve "Avatar" gibi büyük yapımların üretiminde yer almıştır.
Güçlü işbirliği dijital yeni bir çağ açıyor
Küresel dijital içerik yaratımı ve sanal dünya inşası dalgasında, bu iki devin iş birliği şüphesiz Metaverse'ün gelecekteki gelişimi için yeni bir ölçek belirliyor. Ortaklaşa başlattıkları "Artefact" projesi, yepyeni bir dijital dünyanın doğuşunu simgeliyor ve aynı zamanda blok zinciri teknolojisi ile yaratıcı sanatın derin entegrasyonunu gösteriyor.
Merkeziyetsiz platformun öncüsü
Bu blockchain platformu, "Kar tanesi" yazarları Neal Stephenson ve blockchain uzmanı Peter Vessenes tarafından 2022 yılında ortaklaşa kuruldu. Kuruluşundan bu yana, bu platform dünya genelindeki dijital içerik yaratıcılarına destek sağlamaya ve yaratıcı odaklı ekonominin gelişimini teşvik etmeye kendini adamıştır.
Bu platformun ana ağı Mayıs 2024'te resmi olarak başlatıldı ve sadece birkaç ay içinde 65,000'den fazla aktif kullanıcıyı kendine çekmeyi başardı. Bu, insanların içerik oluşturucuların yönlendirdiği içeriklere ve merkeziyetsiz platformlara olan yoğun ilgisini tam olarak ortaya koyuyor. Platformun kendine özgü yanı, açık bir Metaverse inşa etmeye adanmış olmasıdır; bu sadece dijital bir dünya kavramı değil, aynı zamanda içerik oluşturuculara daha fazla kontrol ve ekonomik fırsatlar sunan yeni bir ekonomik modeldir. Bu sayede, yaratım kalitesi ve uzun vadeli değer güvence altına alınmaktadır.
Film Efektlerinin Efsanevi Atölyesi
Bu tanınmış görsel efekt şirketi, 1987 yılında Richard Taylor ve Tania Rodger tarafından Yeni Zelanda'nın Wellington şehrinde birlikte kuruldu. Şirket, "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesine yaptığı olağanüstü katkılarla tanınmaya başladı ve ardından "Avatar", "Godzilla: Canavarlar Kralı", "Wandering Earth 2" ve "Meg 2: The Trench" gibi birçok film için göz alıcı görsel efektler yarattı. Şirketin başarısı sadece olağanüstü teknik gücünden değil, aynı zamanda derin yaratıcı birikiminden ve sinema sanatına olan sarsılmaz tutkusundan kaynaklanmaktadır.
Richard Taylor, şirketin kurucu ortağı ve kreatif direktörü olarak, anahtar figürlerden biridir. Üzerinde otuz yılı aşkın bir deneyime sahip olup, beş kez Oscar ödülü kazanmış, dünya genelinde film görsel efektleri alanında efsanevi bir kişilik olarak kabul edilmektedir.
Bu görsel efekt şirketi sadece film yapımında büyük başarılar elde etmekle kalmadı, aynı zamanda dünya genelinde, özellikle Çin'de, derin kültürel ve ticari ilişkiler kurdu. Richard Taylor, Çin'de 20 yılı aşkın bir süredir çalışıyor ve yerel ve merkezi hükümetler, eğitim kurumları ve yaratıcı endüstrilerle saygın iş birlikleri geliştirdi, birçok güçlü iş ortaklığı yetiştirdi. Bu kültürlerarası iş birliği, sadece Çin ve Yeni Zelanda'nın film ve yaratıcı endüstri alanındaki etkileşimini teşvik etmekle kalmadı, aynı zamanda şirketin küresel pazardaki genişlemesine önemli bir destek sağladı.
Taylor'ın etkisi sadece ticaret alanıyla sınırlı değil, aynı zamanda sinema sanatına yaptığı olağanüstü katkılardan dolayı birçok ödül kazanmıştır. 2010 yılında, sinema endüstrisine yaptığı belirgin katkılardan dolayı Yeni Zelanda Şövalye Nişanı ile ödüllendirilmiş, 2012 yılında ise Yeni Zelanda Yılı Kişisi olarak seçilmiştir. Film efektleri alanındaki başarılarının yanı sıra, Taylor karışık gerçeklik teknolojileri alanında da önemli işler başarmış, Florida'daki karışık gerçeklik teknolojisi şirketi Magic Leap'in kurucu yönetim kurulu üyesidir. Tüm bunlar, şirketin sadece geleneksel film yapımında benzersiz bir avantaja sahip olmadığını, aynı zamanda gelişen dijital teknolojiler alanında da güçlü bir yenilikçilik yeteneğini koruduğunu göstermektedir.
Bugün, dijital içerik ve sanal gerçeklik alanındaki keşiflerinde, bu efekt şirketi de sektörün öncüsü konumunda. Efekt ve dijital yaratım konusundaki zengin tecrübesi ile şirket, birçok öncü projeye adım attı. Bu blockchain platformu ile yapılan iş birliği, şirketin ilk kez Metaverse projelerine derinlemesine dalışını simgeliyor. Bu iş birliği ile şirket, "Artefact" projesine yeni bir enerji ve yaratıcılık unsurları katacak, dijital dünya inşası konusundaki gücünü daha da sergileyecek.
"Artefact": Açık Metaverse'ün Yeni Bölümü
"Artefact", bu iki şirketin ortaklaşa geliştirdiği amiral gemisi projedir ve aynı zamanda bu blockchain platformundaki ilk ana çoklu medya varlığıdır. Açık bir Metaverse projesi olarak, Artefact, merkeziyetsiz, blockchain destekli bir ortamda fikri mülkiyet (IP) geliştirmek ve genişletmek amacı gütmektedir.
Platformun tanımına göre, "Artefact" bu yıl sonbaharda küresel yaratıcılar ve hayran topluluğuyla etkileşimde bulunacak ve onları gizemli bir dizi "eser"'in arkasındaki efsaneleri keşfetmeye davet edecek. Bu eserlerin hikaye ipuçları, Stephenson'un klasik eserlerindeki temalardan ve efsanelerden kaynaklanıyor. Projenin benzersizliği, süper hayranlara evrenin genişlemesine doğrudan katkıda bulunma rolü vermesidir; keşifleri ve yaratıcılıklarıyla bu sanal dünyayı zenginleştirip genişletecekler. Bu etkileşim biçimi, topluluğun evreni genişletme ve şekillendirme sürecinde aktif bir rol oynamasını sağlayarak dinamik bir hikaye deneyimi yaratmayı amaçlıyor.
"Artefact" etkileşimli deneyimi sadece yeni bir sanal dünya yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda tamamen yeni bir dünya inşa etme yöntemi sunuyor. Neal Stephenson, "Bu, yaratıcılar ve toplulukları için nasıl destek sağlayacağımızı gösteren çok umut verici bir yeni yol" dedi. Bu iş birliği sayesinde platformun dijital dünya inşasında yeni bir yol açtığını, yaratıcı odaklı ekonominin ve açık Metaverse'in uzun vadeli değerini ve kalitesini garanti ettiğini vurguladı.
Efekt şirketinin CEO'su Richard Taylor, bu iş birliği konusundaki heyecanını da ifade etti: "Yaratıcılığa ve hikaye anlatımına aynı derecede tutkulu olan insanlarla çalışmak, şirketimizin özüdür. Neal Stephenson ile bu projede yer almak, nadir bir fırsat. O gerçek bir vizyoner ve şirketimizle uzun süreli bir iş birliği kurdu. Neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz."
Artefact projesinin en önemli noktası, Metaverse'deki tüketiciler ve yaratıcılar arasındaki sınırları belirsizleştirmesidir. Geleneksel IP geliştirme modeline kıyasla, Artefact kullanıcılara daha fazla yaratım özgürlüğü tanımaktadır. Dijital nesne mülkiyeti, keşif mekanizmaları, ortak yaratım fırsatları ve yapay zeka destekli araç entegrasyonu sayesinde kullanıcılar sadece deneyimleyici değil, aynı zamanda sanal dünyanın ortak inşaatçıları haline gelmektedir.
Artefact'ın bu yılın ilerleyen dönemlerinde piyasaya sürülmesi bekleniyor ve yaratıcıları ile kullanıcıları sanal ortamının sürekli gelişimine aktif olarak katılmaya davet ediyor. Bu platform, kullanıcılara dijital varlık mülkiyeti, keşif mekanizmaları, işbirlikçi yaratıcılık ve AI destekli araçlar gibi özellikler sunarak yaratıcılar ile tüketiciler arasındaki sınırları daha da bulanıklaştıracak. Platformun kurucu ortağı ve CEO'su Rebecca Barkin, "Bu proje, platformumuzun benzersiz özelliklerinden tam anlamıyla yararlanarak merkeziyetsiz ekosistemde yaratıcı içeriklerin geliştirilmesi, para kazanılması ve mülkiyetini destekleyecek. Bu, hayran etkileşimini ve yaratıcı çıktıyı eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye taşıyacak."
Sonuç
Bu işbirliği, iki endüstri devinin Metaverse alanındaki ilk derin işbirliğini simgeliyor. Blockchain teknolojisinin ve film efektlerinin avantajlarını birleştirerek, tamamen yeni bir dijital dünya inşa etme yolunu açıyorlar.
"Artefact" projesinin ilerlemesiyle birlikte, daha açık, kapsayıcı ve çeşitli bir Metaverse görebileceğimizi umabiliriz. Onların ortaklaşa inşa ettiği bu dijital dünya, sadece sanal bir varlık olmaktan öte, dünya çapında yaratıcılar ve kullanıcıların bir araya gelerek keşfedip yarattığı bir gelecek dünyasıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Metaverse'in babası, Oscar efekt ekibi ile birlikte yeni dijital dünya Artefact'ı yaratıyor.
Metaverse öncüsü ve görsel efekt devi, tamamen yeni bir dijital dünya yaratmak için işbirliği yapıyor
1992 yılında Metaverse kavramı Neal Stephenson'ın "Snows Crash" romanında ilk kez ortaya çıktığından beri, internetin gelişiminde gelecekteki yönü olarak görülmüştür. Bugün, Stephenson, kurduğu blockchain platformu aracılığıyla ünlü bir görsel efekt şirketi ile işbirliği yaparak, "Artefact" adını verdiği yeni Metaverse projesini tanıttı. Bu görsel efekt şirketi, "Yüzüklerin Efendisi" ve "Avatar" gibi büyük yapımların üretiminde yer almıştır.
Güçlü işbirliği dijital yeni bir çağ açıyor
Küresel dijital içerik yaratımı ve sanal dünya inşası dalgasında, bu iki devin iş birliği şüphesiz Metaverse'ün gelecekteki gelişimi için yeni bir ölçek belirliyor. Ortaklaşa başlattıkları "Artefact" projesi, yepyeni bir dijital dünyanın doğuşunu simgeliyor ve aynı zamanda blok zinciri teknolojisi ile yaratıcı sanatın derin entegrasyonunu gösteriyor.
Merkeziyetsiz platformun öncüsü
Bu blockchain platformu, "Kar tanesi" yazarları Neal Stephenson ve blockchain uzmanı Peter Vessenes tarafından 2022 yılında ortaklaşa kuruldu. Kuruluşundan bu yana, bu platform dünya genelindeki dijital içerik yaratıcılarına destek sağlamaya ve yaratıcı odaklı ekonominin gelişimini teşvik etmeye kendini adamıştır.
Bu platformun ana ağı Mayıs 2024'te resmi olarak başlatıldı ve sadece birkaç ay içinde 65,000'den fazla aktif kullanıcıyı kendine çekmeyi başardı. Bu, insanların içerik oluşturucuların yönlendirdiği içeriklere ve merkeziyetsiz platformlara olan yoğun ilgisini tam olarak ortaya koyuyor. Platformun kendine özgü yanı, açık bir Metaverse inşa etmeye adanmış olmasıdır; bu sadece dijital bir dünya kavramı değil, aynı zamanda içerik oluşturuculara daha fazla kontrol ve ekonomik fırsatlar sunan yeni bir ekonomik modeldir. Bu sayede, yaratım kalitesi ve uzun vadeli değer güvence altına alınmaktadır.
Film Efektlerinin Efsanevi Atölyesi
Bu tanınmış görsel efekt şirketi, 1987 yılında Richard Taylor ve Tania Rodger tarafından Yeni Zelanda'nın Wellington şehrinde birlikte kuruldu. Şirket, "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesine yaptığı olağanüstü katkılarla tanınmaya başladı ve ardından "Avatar", "Godzilla: Canavarlar Kralı", "Wandering Earth 2" ve "Meg 2: The Trench" gibi birçok film için göz alıcı görsel efektler yarattı. Şirketin başarısı sadece olağanüstü teknik gücünden değil, aynı zamanda derin yaratıcı birikiminden ve sinema sanatına olan sarsılmaz tutkusundan kaynaklanmaktadır.
Richard Taylor, şirketin kurucu ortağı ve kreatif direktörü olarak, anahtar figürlerden biridir. Üzerinde otuz yılı aşkın bir deneyime sahip olup, beş kez Oscar ödülü kazanmış, dünya genelinde film görsel efektleri alanında efsanevi bir kişilik olarak kabul edilmektedir.
Bu görsel efekt şirketi sadece film yapımında büyük başarılar elde etmekle kalmadı, aynı zamanda dünya genelinde, özellikle Çin'de, derin kültürel ve ticari ilişkiler kurdu. Richard Taylor, Çin'de 20 yılı aşkın bir süredir çalışıyor ve yerel ve merkezi hükümetler, eğitim kurumları ve yaratıcı endüstrilerle saygın iş birlikleri geliştirdi, birçok güçlü iş ortaklığı yetiştirdi. Bu kültürlerarası iş birliği, sadece Çin ve Yeni Zelanda'nın film ve yaratıcı endüstri alanındaki etkileşimini teşvik etmekle kalmadı, aynı zamanda şirketin küresel pazardaki genişlemesine önemli bir destek sağladı.
Taylor'ın etkisi sadece ticaret alanıyla sınırlı değil, aynı zamanda sinema sanatına yaptığı olağanüstü katkılardan dolayı birçok ödül kazanmıştır. 2010 yılında, sinema endüstrisine yaptığı belirgin katkılardan dolayı Yeni Zelanda Şövalye Nişanı ile ödüllendirilmiş, 2012 yılında ise Yeni Zelanda Yılı Kişisi olarak seçilmiştir. Film efektleri alanındaki başarılarının yanı sıra, Taylor karışık gerçeklik teknolojileri alanında da önemli işler başarmış, Florida'daki karışık gerçeklik teknolojisi şirketi Magic Leap'in kurucu yönetim kurulu üyesidir. Tüm bunlar, şirketin sadece geleneksel film yapımında benzersiz bir avantaja sahip olmadığını, aynı zamanda gelişen dijital teknolojiler alanında da güçlü bir yenilikçilik yeteneğini koruduğunu göstermektedir.
Bugün, dijital içerik ve sanal gerçeklik alanındaki keşiflerinde, bu efekt şirketi de sektörün öncüsü konumunda. Efekt ve dijital yaratım konusundaki zengin tecrübesi ile şirket, birçok öncü projeye adım attı. Bu blockchain platformu ile yapılan iş birliği, şirketin ilk kez Metaverse projelerine derinlemesine dalışını simgeliyor. Bu iş birliği ile şirket, "Artefact" projesine yeni bir enerji ve yaratıcılık unsurları katacak, dijital dünya inşası konusundaki gücünü daha da sergileyecek.
"Artefact": Açık Metaverse'ün Yeni Bölümü
"Artefact", bu iki şirketin ortaklaşa geliştirdiği amiral gemisi projedir ve aynı zamanda bu blockchain platformundaki ilk ana çoklu medya varlığıdır. Açık bir Metaverse projesi olarak, Artefact, merkeziyetsiz, blockchain destekli bir ortamda fikri mülkiyet (IP) geliştirmek ve genişletmek amacı gütmektedir.
Platformun tanımına göre, "Artefact" bu yıl sonbaharda küresel yaratıcılar ve hayran topluluğuyla etkileşimde bulunacak ve onları gizemli bir dizi "eser"'in arkasındaki efsaneleri keşfetmeye davet edecek. Bu eserlerin hikaye ipuçları, Stephenson'un klasik eserlerindeki temalardan ve efsanelerden kaynaklanıyor. Projenin benzersizliği, süper hayranlara evrenin genişlemesine doğrudan katkıda bulunma rolü vermesidir; keşifleri ve yaratıcılıklarıyla bu sanal dünyayı zenginleştirip genişletecekler. Bu etkileşim biçimi, topluluğun evreni genişletme ve şekillendirme sürecinde aktif bir rol oynamasını sağlayarak dinamik bir hikaye deneyimi yaratmayı amaçlıyor.
"Artefact" etkileşimli deneyimi sadece yeni bir sanal dünya yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda tamamen yeni bir dünya inşa etme yöntemi sunuyor. Neal Stephenson, "Bu, yaratıcılar ve toplulukları için nasıl destek sağlayacağımızı gösteren çok umut verici bir yeni yol" dedi. Bu iş birliği sayesinde platformun dijital dünya inşasında yeni bir yol açtığını, yaratıcı odaklı ekonominin ve açık Metaverse'in uzun vadeli değerini ve kalitesini garanti ettiğini vurguladı.
Efekt şirketinin CEO'su Richard Taylor, bu iş birliği konusundaki heyecanını da ifade etti: "Yaratıcılığa ve hikaye anlatımına aynı derecede tutkulu olan insanlarla çalışmak, şirketimizin özüdür. Neal Stephenson ile bu projede yer almak, nadir bir fırsat. O gerçek bir vizyoner ve şirketimizle uzun süreli bir iş birliği kurdu. Neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz."
Artefact projesinin en önemli noktası, Metaverse'deki tüketiciler ve yaratıcılar arasındaki sınırları belirsizleştirmesidir. Geleneksel IP geliştirme modeline kıyasla, Artefact kullanıcılara daha fazla yaratım özgürlüğü tanımaktadır. Dijital nesne mülkiyeti, keşif mekanizmaları, ortak yaratım fırsatları ve yapay zeka destekli araç entegrasyonu sayesinde kullanıcılar sadece deneyimleyici değil, aynı zamanda sanal dünyanın ortak inşaatçıları haline gelmektedir.
Artefact'ın bu yılın ilerleyen dönemlerinde piyasaya sürülmesi bekleniyor ve yaratıcıları ile kullanıcıları sanal ortamının sürekli gelişimine aktif olarak katılmaya davet ediyor. Bu platform, kullanıcılara dijital varlık mülkiyeti, keşif mekanizmaları, işbirlikçi yaratıcılık ve AI destekli araçlar gibi özellikler sunarak yaratıcılar ile tüketiciler arasındaki sınırları daha da bulanıklaştıracak. Platformun kurucu ortağı ve CEO'su Rebecca Barkin, "Bu proje, platformumuzun benzersiz özelliklerinden tam anlamıyla yararlanarak merkeziyetsiz ekosistemde yaratıcı içeriklerin geliştirilmesi, para kazanılması ve mülkiyetini destekleyecek. Bu, hayran etkileşimini ve yaratıcı çıktıyı eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye taşıyacak."
Sonuç
Bu işbirliği, iki endüstri devinin Metaverse alanındaki ilk derin işbirliğini simgeliyor. Blockchain teknolojisinin ve film efektlerinin avantajlarını birleştirerek, tamamen yeni bir dijital dünya inşa etme yolunu açıyorlar.
"Artefact" projesinin ilerlemesiyle birlikte, daha açık, kapsayıcı ve çeşitli bir Metaverse görebileceğimizi umabiliriz. Onların ortaklaşa inşa ettiği bu dijital dünya, sadece sanal bir varlık olmaktan öte, dünya çapında yaratıcılar ve kullanıcıların bir araya gelerek keşfedip yarattığı bir gelecek dünyasıdır.