İlgili Yaşamsal Para Yargı İhtiyaçlarının Yeni Modeli ve Gelecek Gelişim Eğilimlerinin Tahmini

robot
Abstract generation in progress

Davaya Konu Olan Yaşamsal Para'nın Adli El Konulması Yeni Yönelimleri ve Gelecek Gelişim Trendlerinin Analizi

Son zamanlarda, davaya konu olan sanal para yargı işlemleri alanında bazı yeni değişiklikler ortaya çıktı. Özellikle Pekin Kamu Güvenliği Bürosu Hukuk İzleme Ekibi yeni bir işlem modeli açıkladıktan sonra, yargı organları ve işlem şirketleri tarafından geniş bir ilgi uyandırdı. Bu makalede, bu yeni model ve ilgili sorunlar derinlemesine analiz edilecektir.

1. Yeni İdare Modeli Analizi

Bu yeni işlem modeli Pekin Emlak Borsa'sını (kısaca "Beijing Borsa") kapsamaktadır. Beijing Borsa, ulusal mahkeme ağı adli müzayede platformu ve Pekin'in ceza davası kapsamındaki devlet hazinesine teslim edilen malların işlenmesi platformu gibi birçok yetki belgesine sahip olan devletin kontrolünde bir şirkettir.

Bu modelde, Kuzey Borsa ile Pekin Kamu Güvenliği Bürosu, ilgili Yaşamsal Para tasfiye işlemleri için bir işbirliği çerçeve anlaşması imzaladı. Ardından, Kuzey Borsa, belirli tasfiye ve fon döviz işlemlerini yurt dışındaki üçüncü taraf tasfiye şirketine devretti.

Aslında, bu model, "İşleme 3.0 Çağı"nın yurtiçi ve yurtdışı ortak işlem modelini kullanmaya devam ederek, somut bir yenilik veya atılım getirmedi.

Yaşamsal Para yargısal tasfiye, yurtiçindeki "aracı kurumlar" aracılığıyla mı geçmelidir?

İkincisi, aracılık kurumlarının yargı süreçlerindeki gerekliliğinin tartışılması

Benzer bir aracının, örneğin Kuzey Borsa'sının, dahil edilmesi gerekli midir? Mevcut durumda ülkemizdeki Yaşamsal Para üzerindeki düzenlemelere bakıldığında, yurtiçindeki üçüncü taraf tasfiye şirketleri zaten adli faaliyetlerde geçici bir uzlaşma biçiminde bulunmaktadır. Dolayısıyla, ek bir aracının dahil edilmesi gereksiz gibi görünmektedir.

Olayla ilgili Yaşamsal Para'nın yargısal elden geçirme tartışmasının başlıca nedeni mevcut düzenleyici düzenlemelerdir. İlgili bildirimlere göre, Yaşamsal Para ile ilgili iş faaliyetleri yasadışı finansal faaliyetler olarak nitelendirilmekte ve yasal para ile Yaşamsal Para arasında döviz işlemleri kesinlikle yasaklanmaktadır. Bu düzenlemenin hiçbir istisna maddesi yoktur ve yargı organları da dahil olmak üzere hiçbir taraf bu tür döviz işlemlerini gerçekleştiremeyecektir.

Bu bağlamda, mevcut "yurt içi + yurt dışı ortak işlem" modeli iş düzeyinde temel olarak düzenleyici gerekliliklere uymaktadır. Bu nedenle, işlem modelini önemli ölçüde optimize edemediğimiz durumlarda, ek aracılık kurumlarının dahil edilmesi gereksiz bir karmaşıklık yaratabilir.

Yaşamsal Para yargısal el koyma, yerel "aracı kuruluşlar" aracılığıyla mı gerçekleştirilmelidir?

Üç, Gelecek Gelişim Trendlerinin Tahmini

Şu anda, ülke genelinde farklı bölgelerdeki yargı organlarının davaya konu olan Yaşamsal Para'nın elden çıkarılması konusunda hala farklılıklar söz konusu. Bazı yerler, hala daha ilkel elden çıkarma yöntemleri kullanıyor; bu uygulama yalnızca ilgili düzenleyici kuralları ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda hukuki ve siyasi riskler de taşıyabilir.

"3.0" modelinin nispeten uyumlu hale gelmesine rağmen, birçok yargı organı veya tasfiye şirketi bunun hakkında yeterince bilgiye sahip değil. Gerçek tasfiye sürecinde, uyumluluk yalnızca dikkate alınacak faktörlerden biri olabilir. Ancak, uyumsuz tasfiye yöntemleri, yargı faaliyetlerinde şüphesiz bir risk oluşturur.

Dikkate değer olan, Yüksek Mahkeme'nin "dava ile ilgili Yaşamsal Para'nın yargısal tasfiyesi" konusunu 2024 yılının ilk yarısında araştırma konusu olarak belirlemiş olmasıdır. Bu durum, yargı sisteminin bu alandaki karmaşıklığa dikkat ettiğini ve uygulamada bir birlik sağlama çabası içinde olduğunu göstermektedir.

Gelecekteki gelişim yönü için aşağıdaki üç durum ortaya çıkabilir:

  1. Mevcut düzenleyici çerçeve altında, uyumlu "İşlem 3.0" modeli esas alınarak mevcut işlem yöntemlerinin sürdürülmesi, ancak kaçınılmaz olarak az sayıda uyumsuz işlemin ortaya çıkması.

  2. İlgili düzenleyici düzenlemeleri değiştirmek, yargı organlarının yurtdışında doğrudan tasfiye ve nakit sağlama işlemleri yapmasına izin vermek.

  3. Düzenleyici düzenlemeleri değiştirmek, ülkede merkezi veya eyalet düzeyinde bir kurum tarafından yönetilebilecek, yargı organlarına elden çıkarma hizmeti sağlamak üzere bankalar, geleneksel yargı açık artırma platformları veya yerel mülkiyet borsa gibi kuruluşları görevlendirerek birleşik bir elden çıkarma platformu kurmak.

Gelecekte hangi yöntemin benimsenmiş olursa olsun, işlem sürecinin uyumluluğunu ve şeffaflığını sağlamak en önemli öncelik olacaktır.

Yaşamsal Para yargısal elden geçirilmesi, yerel "aracı kurumlar" aracılığıyla mı yapılmalıdır?

View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • 5
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
ForkItAllvip
· 2h ago
Tüh tüh bu çözüm, bir tuzak modelinin dünyayı ele geçirmesinden korkuyorum.
View OriginalReply0
MEVSupportGroupvip
· 08-16 06:39
Bu da yeni bir model mi deniyor? Hâlâ yurt dışındaki şirketlere suçu atıyorlar.
View OriginalReply0
airdrop_huntressvip
· 08-16 05:03
Kim kimin tuzağına düşer, o da belli değil.
View OriginalReply0
ForkTonguevip
· 08-16 04:46
Ülke içindeki düzenleyiciler sonunda akıllandı.
View OriginalReply0
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)