Hayatın tüm olasılıklarını tüketmemiz mümkün değil ve hayat, bir dizi tesadüfi seçimden oluşuyor olabilir. Senin sen olmanı sağlayan, başkalarından farklı olmanı sağlayan şey, her bir yol ayrımında bu yolu seçmen ve başkalarının başka bir yolu seçmesidir. Sonuçta yollar farklıdır, sanki bir labirentte yürüyormuşsun gibi. "İstasyonda" adlı bir kısa hikaye var, sabah uyanan, dişlerini fırçalayan, kahvaltı yapan ve işe giden bir adamı anlatıyor. İlk bölümde, otobüsü yakalıyor ve işe sorunsuz bir şekilde gidiyor; ikinci bölümde ise, neredeyse tüm süreç aynı, ancak sonunda otobüsü yakalayamıyor ve bir aracın çarpmasıyla ölüyor. Hikaye, yaşamda bir an da kaderin değişebileceğini ve belki de başının beladan kurtulduğunu fark etmeyebileceğini ifade etmek istiyor. Çoğu zaman, her şeyin doğal olarak gerçekleştiğini düşünüyoruz, aslında bu sadece tesadüfi bir sonuç olabilir. Bu da başka bir sorunu gündeme getiriyor: gerçek yaşam ile sanat arasındaki ilişki. Daha önce edebiyatın gerçekliği aşması ve gerçekliğin edebiyatı sınırlaması üzerine konuştuk, ancak gerçekte, bazen gerçek yaşam sanatı taklit ediyor. Örneğin, lise öğrencileri aşık olduğunda, birçok davranış ve ifade tarzı, onların kendi deneyimlerinin doğal bir yansıması değil, televizyon dizileri veya edebi eserlerdeki imgeleri ve kalıpları taklit etmeleridir. Bu, gerçek yaşamın bazen sanatı taklit ettiğini, sadece sanatın gerçekliği taklit etmediğini gösteriyor.

View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • Comment
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
No comments
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)